ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTELERİ

28 Eylül 2017

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, iki gün önce bir üniversitenin yeni akademik yıl açılış töreninde ülkemizde 10 araştırma üniversitesinin seçildiğini açıkladı ve bu üniversitelere yükseköğretim alanındaki hedeflere ulaşma konusunda çok büyük görevler düştüğünü belirtti. Araştırma Üniversitesi olarak seçilen bu yükseköğretim kurumları şöyle: Ankara Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi.

 

Kuzey Amerika yükseköğretim sisteminde gelişmiş, pozitif ayrımcılıkla oluşturulan ve “Araştırma Üniversitesi” olarak adlandırılan bu yükseköğretim kurumları çok verimli bir şekilde çalıştırılabiliyor. Bu üniversiteler misyonu ve disiplinli çalışma esasları ile bilgi üretiyor ve bu bilgiyi topluma transfer ediyorlar.  Ayrıca sistem içine öğrencileri de çekmek suretiyle araştırma kültürünün yaygınlaştırılmasına vesile oluyorlar. Bu üniversiteler; özellikle temel işlevleri olan öğretim hizmetleri yanında araştırma yapılması, bilgi üretmesi ve öğretim katkılarının bir parçası olarak bilgili insan üretilmesi hususlarında, çağdaş bir işletme şeklinde yönetilmektedir.

 

Seçilen bu üniversitelerimizin biri hariç tamamı, üç büyük şehrimizde yer alıyor. Altı tanesi; 1933 ile 1971 yılları arasında kurulmuş olup ülkemizin en eski ve yerleşik akademik kültürün yer aldığı üniversitelerden oluşuyor. İki tanesi özel kanunla “Enstitü” şeklinde kurulmuş, bir tanesi ise ülkemizde sosyal bilimlerde köklü bir geçmişe sahip yükseköğretim kurumu olarak biliniyor.  Bu liste içinde yer alan Anadolu’daki tek üniversitenin seçilmesi ise tesadüf değil.  Yapmış olduğumuz araştırmalarda, sürekli yıldızı yükselen ve geçmişten bu yana iyi yönetilmiş bir yükseköğretim kurumu olarak görülüyor.  Özetle söylemek gerekiyorsa, yapılan seçimin uygun olduğunu düşünüyor ve ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyoruz.

 

Bu üniversiteler belli stratejik hedefler doğrultusunda bilimsel çalışma yapmakla birlikte ülkemiz üniversitelerin öğretim üyesine ihtiyacının karşılanması yönünde de büyük fayda sağlayacaktır.  Ülke yükseköğretim sisteminin son yıllarda yüksek bir hızla kitleselleşmesi nedeniyle, öğretim kalitesi ile ilgili var olan sorunları daha da büyümüştür. Bu sorunların orta vadede çözülebilmesi veya hafifletilebilmesi için öğretim elemanı sayılarında artış sağlanması gereklidir. Yükseköğretim sisteminin önümüzdeki 10 yıllık dönemde her yıl için ortalama 7000 öğretim üyesine ihtiyacı vardır.   Bu amaçla hep üzerinde durduğumuz şekli ile öğretim kalitesi yüksek ve yerleşik lisansüstü öğretim yapma kültürüne sahip bu yükseköğretim kurumları aktif olarak kullanılabilir.  Bu kapsamda tanımlanan ve yukarıda bahsi geçen üniversite veya enstitülerin lisansüstü kontenjanlarının artırılması uygun olur. Hatta bahsi geçen üniversite ve enstitülerin gerekirse lisans öğretimi kaldırılmalı veya en düşük seviyeye indirilmelidir. “Araştırma Üniversitesi” hüviyetine kavuşturulan bu yükseköğretim kurumları ile ülke yükseköğretim sisteminin kaliteli bilim insanı ihtiyacı büyük oranda giderilebilecektir.

 

Bu arada yeri gelmişken belirtmem de fayda var: Bilim insanı yetiştirme programları her üniversitede açılmamalıdır.  Daha açık ifade etmek gerekirse, üniversite öğretim elemanı yetiştirme amacıyla açılan bilim insanı yetiştirme programları, öğretim kalitesi ve öğretim yapısı uygun olmayan üniversitelerde açılmamalıdır.  Bilim insanı olarak üniversitelerde uzun yıllar görev yapacak öğretim elemanlarının, entelektüel bir yapı içinde birikim sağlaması ve üniversite için gerekli donanıma sahip bir birey olarak yetişmesi, önem arz etmektedir. Bu nedenle yükseköğretim sisteminin bilim insanı ihtiyacı için kesinlikle öğretim kalitesi ve öğretim yapısı sorunu olan üniversitelerden yararlanma yoluna gidilmemelidir.

 

Araştırma üniversitesi seçilen bu yükseköğretim kurumlarının, çalışmalarındaki devamlığı sağlayacak yasal ve teknik altyapı oluşturulmalıdır.  Bu üniversite ve enstitülere, stratejik hedefler dahilinde özel destek sağlanmalıdır.  Ayrıca bu birimlerin sektörel bağlantıları güçlü kılınmalıdır. Ama bu üniversitelerin performansı, özel geliştirilmiş programlar ile yakın takip edilmelidir.

 

Bu üniversiteler için kaynak oluşturulması ile ilgili olarak ilerde değerlendirmem olacaktır.  YÖK’ü bu uygulamasından dolayı tebrik ediyoruz.

 

Seven, düşünen ve üreten insan için devam…

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

Eskişehir Web Tasarım