YÜKSEKÖĞRETİMDE YENİDEN YAPILANMA

30 Ekim 2017

Elimizde istatistiki bilgiler var.  Bu araştırmaların biri, 2000- 2013 yılları arasını kapsayan bir süreci değerlendiriyor ve hükümetin Merkezi Yönetim Bütçesinden yükseköğretim sistemine yaptığı direkt destek ile üniversitelerin performansı ve özellikle de öğretim kalitesini ilişkilendiriyor (1).  Araştırmada “Merkezi Yönetim Bütçesi’nden aktarılan kaynaklar, 12 yıllık değerlendirme süreci için ABD $’ı esasında dört kattan daha fazla artmasına rağmen, yükseköğretim sisteminde çoğu alanda artışı bir kenara bırakın gerileme görülmüştür” deniliyor. 

 

Araştırma derinlemesine incelendiğinde, araştırmanın kapsadığı son yıllarına doğru öğretim kalitesinde çok ciddi bir gerilemenin olduğu görülüyor.  Devletin ülkemizdeki yükseköğretim sistemi için öğrenci başına katkısı 2000 yılında 2.262 ABD doları iken, son yıllarda kitleselleşme olgusuna bağlı olarak öğrenci sayısında çok ciddi bir artış olmasına rağmen, öğrenci başına düşen ödenek % 46’lık artışla 3.301 ABD dolarına yükseliyor.   Ancak çok önemli bir kalite göstergesi olan öğretim üyesi başına öğrenci sayısı 2000 yılında 41.7 iken 2013 yılında 46’ya ulaşıyor. 

 

Öğretim elamanı başına düşen öğrenci sayısındaki yüksek değerler, düşük öğretim kalitesi göstergesidir. Avrupa Birliği ülkelerinde bu değer, ortalama 20-22, ABD ve Kanada gibi Kuzey Amerika ülkelerinde 15-20 arasındadır. Hatta bazı araştırma üniversitelerinde bu oranın 5 ile 10 arasında olduğu görülmektedir.

 

Benzer durum, öğretim yapısı, bilimsel yayın, bilimsel proje ve fikri mülkiyet alanında da görülmektedir.  Özetle, üniversite performansını temsil eden  parametreler; hükümetin çok iyi kaynak aktarmasına rağmen, yükseköğretim sisteminin bu dönemde doğru yönetilemediğini göstermektedir. 

 

Bu duruma nasıl gelindi? Aslında bu tablonun oluşmasını yöneticilerin kötü niyeti ile yorumlamak insafsızlık olur. Ama sistem içinde kalma ısrarı ve çoğu zaman sistemi geliştirmek amacıyla alınan palyatif tedbirler bu sonucu yaratmıştır.  Aslında bu durumun oluşmasına neden üç temel faktörü sıralamak gerekir: (1) Sistem, mevcut yapısı itibariyle zararlı akımların Üniversiteleri kolay kontrol etmesine zemin hazırlamaktadır. (2) Bilgi üretimi ve transferinde rekabetçi bir ortam söz konusu değildir.  (3) Sistem; kendi içine dönük çalışmakta, bazı alanlarda bilimsel tabanı olmayan ticari ilişkiler ön plana çıkmakta ve sektörel (sanayi, tarım ve hizmet gibi) bazdaki ilişkiler ise doğru kurulamamaktadır

 

Bu şekilde devam edilmesi halinde sistemin daha kötüye gideceğini de aşikardır.  Peki.  Çözüm var mı? sorusunu cevabı çok nettir.

 

Evet, çözüm vardır.

 

Çözümün kısa, orta ve uzun vadede olabileceği belirtilmelidir. Bu amaçla kısa vadeli bir çözüm olarak, üniversitelerdeki performans değerlendirmesi ile ilgili bir modelin uygulanması, orta vadede gereken yasal mevzuatın oluşturulması ve üniversitelerdeki fiziki altyapının dengeli bir şekilde gelişiminin sağlaması ve uzun vadede ise, yeniden yapılanmanın hayata geçirilmesi gerekmektedir.

 

Üniversitedeki performans değerlendirme ile ilgili uygulamaya hemen geçilebilir.  Temel bazı esaslara karar verdikten sonra gelecek ilk mali yıl öncesinde, uygulama yapılabilir. Orta vadede gereken yasal mevzuatın düzenlenmesi ise bir-bir buçuk yıllık bir süre içinde tamamlanabilir. Uzun vadedeki yeniden yapılanma modelinin aktif uygulanabilmesi için ilk iki unsurun tamamlanması gerekir.  Ancak çalışmalara paralel işler kapsamında hemen başlanabileceği ifade edilmelidir. Uzun vade için en az 2 ve en çok 3 yıl sonrası bir dönem başlangıç tarihi olarak alınabilir.

 

Ülkemizde 15 Temmuz darbe girişiminden sonra değişen şartlar dikkate alınarak yükseköğretim sisteminde yeniden yapılanmanın öncelik taşıdığı düşünülmektedir.  Bu çerçevede ülkemiz Yükseköğretim Sistemimizde farklı alanlarda oluşturulabilecek dönüşüm ve değişimlerin; üniversite gelirlerinin çeşitlendirilmesi ve performans değerlendirme, teknik alt yapının oluşturulması ve yeniden yapılanma modelinin uygulanması esasında olmasına özen gösterilmelidir. Önümüzdeki yazımızda kısa vadeli çözüm olarak üniversite gelirleri ile performans değerlendirme hususlarına değineceğim.

 

Seven, düşünen ve üreten insan için devam.

 

  • Hasan Tosun, 2016, “15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi Sonrasında Yükseköğretim Sisteminin Yeniden Yapılandırılması”.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

Eskişehir Web Tasarım