ATATÜRK VE KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTELERİ

1 Temmuz 2018

Ülkemizde çok sayıda Üniversite var.  Sayılarının 200’ü bulduğu söyleniyor.  Özellikle son yıllarda hem vakıf üniversitelerin hem de devlet üniversitelerinin sayısında çok ciddi bir artış var.  2014 yılının sonunda 104 devlet ve 68 Vakıf üniversitesi vardı. Son 4-5 yılda ise sayı 200’yü aştı.   Neyse, bugün konumuz bu değil.  Bugün, Dârü’l-Fünûn’dan 1973 yılına kadar ülkemizde kurulmuş üniversitelerin, özellikle de Karadeniz Teknik ve Atatürk Üniversitelerinin performansından bahsetmeye çalışacağız.

 

Üniversitelerde değişik esaslara göre performans değerlendirmesi yapılıyor.  Ama çoğunda öğretim geliri, öğretim yapısı, öğretim kalitesi, bilimsel yayın, proje üretimi, girişimcilik-yenilikçilik, öğrenci memnuniyeti gibi esaslar dikkate alınıyor.  Bu esasların her biri çok sayıda nicel parametre ile temsil ediliyor.

 

Ülkemizde 1933 yılından 1973 yılına kadar kurulmuş dokuz üniversite var.  İlk Üniversite 1933 yılında kurulan İstanbul Üniversitesi, Arkasından sırasıyla 1944 ve 1946 yıllarında kurulmuş İstanbul Teknik Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi geliyor. Ülkemizde bu tarihten 1955 yılına kadar yeni bir Üniversite kuruluşu yok.  Ancak bu tarihten itibaren üç yıl içinde dört yeni Üniversite kuruluyor. 1955 yılında kurulan Ege ve Karadeniz Teknik Üniversiteleri, 1956 yılında kurulan Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve 1957 yılında kurulan Atatürk Üniversitesi.  Yine uzun bir süre Üniversite kurulmuyor ülkemizde. On yıl sonra Ankara Üniversite’den bölünerek “Hacettepe Üniversitesi” kuruluyor 1967 yılında.  Bundan dört yıl sonra da özel statüde çalışan bir kolej, “Boğaziçi Üniversitesi” olarak ülkemiz yükseköğretim sistemimizde yer alıyor.  Yapılan bazı çalışmalara göre, bu üniversiteler, kuruluş yıllarına göre “A-kategorisi üniversite” olarak sınıflandırılıyor (1).

 

Yukarıda belirtilen performans değerlendirme esaslarına göre, 1933 ile 1973 yılları arasında kurulan dokuz üniversite ile ilgili bir değerlendirme yaptık ve bunu da bir bildiri olarak hazırlayıp Ülkemizde yükseköğretimle ilgili yapılan uluslararası bir toplantıda sunduk (2).  2010-2014 yılları arasındaki sağlam verilere göre bu üniversitelerde, toplam 379 000 öğrenci okuyor, 26 888 öğretim elemanı var ve 29 570 idari personel çalışıyor.    Bu yazının konusunu ihtiva eden Karadeniz ile Atatürk Üniversitelerinde, diğer Üniversitelere göre öğretim elemanı sayılarında büyük farklar olmamasına rağmen öğrenci sayısı yüksek.  Bu da öğretim kalitesini düşürüyor.  Her iki Üniversitede de Tıp Fakültesinin Uygulama Hastanesi olmasına rağmen, çalışan sayısı göreceli olarak düşük.

 

Bu iki Üniversitemizde diğer yedi Üniversite ile mukayese edildiği zaman, bilimsel verimin (yayın ve atıf sayıları) düşük olduğu görülüyor. Örneğin çalışma esasındaki dört yılın ortalama değerlerine göre Atatürk Üniversitesi aynı dönemde kurulmuş olmasına rağmen, Orta Doğu Teknik Üniversitesinde çok düşük yayın sayısına ve üçte bir oranında atıf sayısına sahip. Patent ve faydalı model sayıları da beşte bir oranında gerçekleşiyor.   Akredite proje sayılarında da benzer sonuçlar ortaya çıkıyor.

 

Merkezi Yönetim Bütçeden alınan ödenekler yönünden bir değerlendirme yaptığınız zaman, farklı bir durum ortaya çıkıyor. Örneğin Atatürk Üniversitesinin aldığı ödenek, Orta Doğu Teknik Üniversitesine göre daha yüksek.  Ancak öğrenci sayısı çok daha yüksek olduğu için birim öğretim geliri düşük oluyor. 

 

Her iki yükseköğretim kurumu da öğretim yapısı yönünden düşük puanlara sahip.  İki-yıllık programların sayısı çok yüksek ve bunlar nerdeyse her ilçede bir meslek yüksek okulu olacak şekilde planmış. Öğretim yaşamını etkileyecek bir kampus yaşamından uzak. Halbuki aynı yıllarda kurulmuş olan ve bir araştırma üniversitesi hüviyetini kazanan Orta Doğu Teknik Üniversitesinin iki yıllık programı yok ve çok iyi organize edilmiş bir kampus yaşamı mevcut. Her iki üniversitede lisans-lisansüstü öğrenci oranı yüksek. Bir başka ifade ile lisansüstü öğrenci sayısı düşük.

 

Bu yazıda bahsi geçen iki üniversite, TÜBİTAK tarafından her yıl yapılan Girişimcilik-Yenilikçilik Endeksi sırlamasında ise sonraki yıllarda kurulmuş bazı üniversitelerin de arkasında yer alarak son sıralarda bulunuyor.  Tercih edilebilirlik nispi olarak düşük seviyede.  Bir başka ifade ile öğrenci memnuniyeti düşük.

 

İlgili çalışmada altı ayrı alanda A-kategorisi içinde yer alan dokuz üniversite için ilke sıraları ve kategori sıraları veriliyor (2).  Bilimsel verim yönünden Atatürk ve Karadeniz Teknik Üniversiteleri, sırasıyla ülke genelinde otuz bir ve otuz altıncı sırada yer alıyor. Akademik kalite yönünden ise ülke genelinde çok daha gerilerdeler. Proje verimi yönünden Atatürk Üniversitesi biraz daha iyi.  Her iki üniversitenin toplam puan yönünden ülke genelinde sırası, kategori içinde yer alan diğer üniversitelerden çok daha düşük. Atatürk üniversitesi yirmi altıncı ve Karadeniz Teknik Üniversitesi ise otuz dördüncü.  Kategori içindeki yerleri ise sekizincilik ve dokuzunculuk. Yani, sondan iki sırada yer alıyorlar.  

 

Bu iki üniversite, fiziki yapı yönünden hiç de yabana atılamayacak bir destek görmüş ve yeterli yatırımı almış ve çok sayıda yetişmiş elemanı var. Ancak maalesef, yeterli bilimsel verim yok, proje üretimi düşük, fikri mülkiyet alanında başarısız, öğretim yapısı bozuk ve öğretim kalitesi düşük.  Bunun nedenleri nedir?

 

İlgili yayında üniversite performansında etkili bazı faktörler tanımlanıyor. Bunlar; kitleselleşme, yerelleşme ve yönetim olarak ifade ediliyor. Öncelikle belirtmekte fayda var ki bu iki üniversite üç büyük yerleşim dışında kurulan ilk 2 üniversite. Bu üniversitelerde yerelleşme ve kitleselleşme etkisi açık olarak görülüyor.  Özellikle yerleşmenin bir alt bileşeni olarak politikleşme de etkili olmuş.  Üniversite idaresinde zaman zaman görülen kötü yönetimler de bu üniversitelerin düşük performansa sahip olmasında etkili olmuş.

 

Bu iki üniversitemizin yukarda izah etmeye çalıştığım alanlardaki başarısızlığı, sayısal büyüklükler ile ilgili yayında açıklanmış.  Bu yayını okumanızı tavsiye ederim. Özellikle bu iki Üniversite yönetimlerinin önemle dikkate alması gereken hususlara değiniliyor.

 

Seven, düşünen ve üreten insan için devam.

 

  • Devlet Üniversiteleri: Performans Değerlendirme Finansman Modeli ve Yeniden Yapılanma”, 2015, Ankara, 373 sayfa.
  • A performance study for the universities founded before 1973, Turkey” ICQH 2017 CONFERENCE, Sakarya, Turkey

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

Eskişehir Web Tasarım