KONGRE VE MUTLULUĞUMUZ

1 Kasım 2018

Bugün günlerden Perşembe ve Kasım ayının ilk günü saat gece yarısına yaklaşıyor.   27 Ekim 2018 tarihinde Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğünün Orhantepe (Maltepe/İstanbul) Eğitim Tesislerinde Türkçe olarak başlayan ve yine aynı semtteki Cevahir Asya Otel’de İngilizce olarak devam eden 5.Uluslararası Baraj Güvenliği Sempozyumunun bugüne kadar başarılı bir şekilde geçmiş olmasının mutluluğunu yaşıyoruz.

 

Çok önemli bir iş yükünü tamamladık. Önümüzdeki bir günün de verimli geçmiş olması, bizi çok mutlu edecek.  Sempozyum sonrası herkesin yerine yurduna sağlık ve sıhhat içinde sorunsuz dönmüş olması da bizleri çok rahatlatacak. Bu şekilde üzerimize düşen misyonu sorunsuz tamamlamış olacağız, İnşallah.

 

Sempozyumumuz cumartesi günü başladı.   Sempozyumun ilk gününde aile içinde bir açılış seremonisi yaptıktan sonra Güneydoğu Anadolu Projesi üzerinde değerlendirmeler yapan bir davetli konuşmacıyı dinledik, paralel teknik oturumları gerçekleştirdik ve barajın ekonomik ömrünün uzatılmasıyla ilgili bir paneli izledik. Ardından yine teknik oturumlar yaptık.  Ertesi gün ise teknik oturumlarla birlikte ülkemizin en önemli mühendislik yapılarının başında gelen Atatürk barajını tartıştık, bu büyük barajı ortaya çıkaran çok değerli kişilerle birlikte eski günleri hatırladık ve çıkartılan dersleri genç mühendislerimizle paylaştık. Ve sonunda da genel bir değerlendirme yaparak günü kapadık. 

 

 Çok başarılı bir iki gün geçirdiğimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. 29 Ekim 2018 Pazartesi günü dışardan gelen yabancı katılımcılarımız için Adalar turu düzenledik.  Rehber eşliğinde yapılan gezide katılımcılarımız İstanbul’un diğer bir yüzünü görme fırsatını yakaladılar.

 

30 Ekim 2018 Salı günü toplantımız Cevahir Asya Otel’de devam etti.  Mühendis, müşavir, müteahhit, öğretim elemanı ve birçok üst düzey bürokrat ile birlikte Sayın Bakan yardımcımız ile DSİ Genel Müdürünün de katıldığı açılış oturumunda protokol konuşmalarından sonra Uluslararası düzeyde düzenlediğimiz yüksek lisans ve doktora tez yarışması ödüllerini verdik. En iyi yüksek lisans tezler Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve en iyi doktora tezi ise Colorado Üniversitesinde yapılmıştı.

 

Aynı gün dört ayrı salonda paralel oturumlar gerçekleştirildi.  Konusunda dünyaca ünlü davetli konuşmacıları zevkle izledik.  İki ayrı panelde özgün konuların ilgi ile takip edildiğini görmekten büyük mutluluk duyduk. Özellikle “Güneydoğu Avrupa’daki Ülkeler ve Baraj Güvenliği” konusunda yapılan panel sonrası sınır aşan suların bulunduğu ülkelerden katılan konuşmacıların işbirliği arayışları bizi çok mutlu etti.  Ayrıca Sempozyum kapsamında ülkemizde tarımsal faaliyetlerin, özellikle kuru tarımın babası sayılan rahmetli Ali Numan KIRAÇ Bey adına yapılan bir günlük toplantıda tarımın dünü ve geleceği tartışıldı ve biyoteknoloji alanında yapılan gelişmeler değerlendirildi. Günün yorgunluğunu, toplantısı sonrası yapılan “açılış kokteyli” ile giderdik.

 

31 Ekim 2018 Çarşamba günü sempozyum teknik oturumlarla başladı ve çok değerli davetli konuşmacı tarafından sunulan bildiri ile devam etti. Bugün çok yoğun bir toplantı trafiği vardı. 3 ayrı zamanda ve 4 ayrı salonda 60’dan fazla bildirinin sunumu gerçekleşti. Ayrıca 4 ayrı davetli konuşmacı da çok değerli konuşmaları ile sempozyumdaki bilgi alışverişine ayrı bir renk kattı. Gün boyunca, ilk gün sayın bakan yardımcımızın açılışı ile ayrı bir değer kazanan ve 20’den fazla ulusal ve uluslararası firmanın katılımı ile gerçekleştirilen Sergimiz yoğun bir takipçi kitlesine sahip olması ve günlük sergi esnasında karşılıklı işbirliği görüşmelerinin yapılmış olması bizi çok mutlu etti.  Ve günü, çok onurlandığımız anları yaşadığımız ve davetli konuşmacılara plaketlerini ve hediyelerini verdiğimiz gala yemeği ile bitirdik.

 

1 Kasım 2018 Perşembe gününe, yani bugüne programa paralel oturumla başladık.  Çinli bir davetli konuşmacımız ve bir teknik oturumdan sonra kapanış oturumunu yaptık.  Kapanış oturumu protokollü bir seremoni şeklinde olmadı. Aksine yurtdışında olduğu gibi katılımcıların olumlu ve olumsuz eleştirileri ile önerilerini aldık. Geniş bir katılımla yapılan bu kapanış oturumu, daha sonra yapacağımız toplantı için bir ışık oldu. Öğleden sonra da çok önemli konularda düzenlenmiş dört ayrı çalıştayı yaparak Sempozyumumuzun teknik boyutunu kapattık. Yarın da Ömerli barajı ve Cumhuriyet Arıtma Tesislerine bir teknik gezimiz olacak.

 

Bu sempozyum için çok gayret sarf ettik.  Bundan önceki iki yıl içinde Denver, Prag, Tahran, Viyana ve Miami’de yapılan beş ayrı uluslararası toplantıda bu sempozyumun tanıtımını yaptık.  Profesyonel bir anlayışta yapamadık belki ama büyük bir medeni cesaretle ve samimiyetimizi ortaya koyarak davetler gerçekleştirdik.  İlgi gördük ve hoş karşılandık.  Altı ayrı ülkeden konusunda uzman dokuz bilim insanı ve araştırmacının toplantımıza katılacağını bildirmesi bizi heyecanlandırdı ve toplantıya katılarak ülkemiz insanı ile buluşmaları bizi çok mutlu etti.  Toplantı için baraj ve ilgili yapıları ile doğru orantılı 240 özet sunuldu ve 27 paralel oturumda 137 bildirinin sunumu gerçekleştirildi.  Kayıtlı üye sayısı 556 olup öğrencilerle ve kamu kurumlarının yerel elemanlarının katılımı ile katılımcısı sayısı 850’i aştı. Sempozyuma 22 ülkeden katılım oldu.

 

Toplantı esnasında karşılaştığımız bazı olayları sizinle dipnot paylaşmak istiyorum. Bu yazımın başında, toplantımızın iki bölümden oluştuğunu ifade etmiştim. Türkçe bölümde, çok iyi tanıdığım yabancı bir davetli bilim insanının da toplantılara katıldığını gördüm. Neden katıldığını sorduğumda, “Ben üniversiteme bu tarihleri de beyan ettim ve slaytlardan konuların neler olduğunu takip edebiliyorum” dedi.

 

Programı bastırmak üzereyiz. Çinli bir profesör, kendisinin Enerji Bakanlığında bir komisyon başkanı olduğunu ve komisyonun taslak programda yer alan tarihte gelemeyeceğini, ancak son gün programa konulabilirse gelebileceğini bildirdi.  Beton barajların sismik davranışı ile ilgili çalışma yapan çok kıymetli bir bilim insanı olan bu şahsın gelemeyeceğini düşünerek üzüldüm, ama yine de son gün programına koydum.  Ancak gelememesi durumunda yedek bir davetli konuşma için de hazırlık yaptığı itiraf edeyim.  Çok değerli hocamız, 17 saat yolculuk yaparak konuşmasını yapacağı günün sabahında İstanbul’a geldi, o gün sabah oturumunda bildirisini sundu ve yarın sabah da ülkesine geri dönecek. Oysaki biz, bu insanların yalnızca konaklama giderlerini karşılayabildik.  Bu hadiseyi bize yaşatan saygı değer meslektaşımı en kalbi duygularımla kucaklıyor ve kendisini buradan bir defa daha muhabbetle selamlıyorum.

 

Amerika’dan gelen bir değerli bilim insanının ve kıymetli eşlerinin tarih bilgisine, görme ve hissetme duygusuna hayran kaldım.  Kendileri, sırf eski İstanbul’u daha iyi tanımak için üç gün önceden geldiler ve kendi imkanları ile yarımadada bir otelde konakladılar ve sempozyum öncesi de bize katıldılar.

 

Sempozyumu, DSİ’nin ev sahipliğinde ülke içinde farklı kurumlarla birlikte düzenledik.  Bunların hepsine çalışma arkadaşlarım adına minnettarım. Özellikle Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği Türk Milli Komitesine değerli katkılarından dolayı teşekkür ederim.  Bu komitede bir entelektüel anlayış ile iyiye, güzele, doğruya ve üretime kıymet veren bir insanlar var.  Bunlardan biri de sayın başkanları. Kendisine ayrıca teşekkür etmeyi borç bilirim.

 

Sempozyuma düzenleyici bir kurumun en üst yöneticisi olarak rektörümüzü davet ettik. Davete katılmadı ve katılmama nedeni de açıklayan bir mesajını da almadık. Yurtdışından gelen bilim insanlarının bu konu ilgisini çekmiş olsa gerek ki; zaman zaman sordular.  Biz de sayın rektörün yoğun işlerinin olduğunu, katılamayacağını ve başarı dileklerini bir mesajla tarafımıza bildirdiğini ifade ettik.   Bu yılın ortalarına doğru Viyana’da yapılan Uluslararası Büyük Barajlar Komisyonu (ICOLD) toplantısında, toplantı başkanının da görev yaptığı ve başka bir şehirde bulunan Graz Teknik Üniversitesi rektörü güzel bir konuşma yapmış ve katılımcıların takdirini almıştı.

 

Bu yazımda hiçbir şahıstan ismi ile söz etmedim.  Yine etmemeye devam edeceğim.  Ancak bu sempozyumun yapılmasında emeği geçen Harran Üniversitesinden bir bay profesör ve Necmettin Erbakan Üniversiteden bir bayan doçent akademisyenlerimiz ile değerli katkıları, değerlendirmeleri ve sunuları ile sempozyumunuza ayrı bir değer katan İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve İstanbul-Cerrahpaşa Üniversitesi öğretim üyeleri iki bayan profesör hocamıza teşekkür etmeden geçemeyeceğim.

 

Bu toplantı için çok yorulduğumu itiraf edeyim.  Ama seviyeli ve uluslararası değeri olan,  taraflı tarafsız çoğu kişi tarafından takdirle karşılanan böyle bir toplantıya rehberlik etmiş olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Kendini ülkesine karşı sorumlu kılan her akademisyenin bu tür çalışmalarda görev alması gerekiyor.   Bu tür aktiviteleri, bir akademisyen olarak asli görevimiz olmasa da, yaptığımız işin zekâtı olduğunu düşünerek, özenle yapmaya gayret etmemiz gerektiğini düşünüyorum.

 

Seven, düşünen ve üreten insan için devam.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

Eskişehir Web Tasarım