KAMUSAL YATIRIM VE HARCAMALAR

30 Ocak 2020

Dünyada zaman zaman eleştirilen ve zaman zaman da takdir edilen çatı kuruluşları var.  Bu kuruluşlardan biri, kısaca “OECD” olarak adlandırılan “İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı”dır (The Organization for Economic Co-Operation and Development). Altmış (60) yıllık geçmişi olan bu teşkilatın ülkemizde üyesidir.  Son zamanlarda kullandığı bir sembol cümle var: Daha İyi Yaşamlar için Daha İyi Politikalar (Better Policies for Better Lives).

 

Ben, bu çatı teşkilatın tespitlerine çoğu zaman katılıyor ve raporlarına itibar ediyorum. Önemle üzerinde durulan birkaç konu var. Bunlardan biri kamu ihaleleri ve genel kamu harcamaları.  Bir diğeri de kamudaki istihdam.  Ayrıca eğitimle ilgili de değişik ülkelere ait çarpıcı sonuçlar sunuyorlar. Bu yazımızda kamu ihaleleri ile ülkelerin genel devlet harcamaları ile ilgili bir değerlendirme yapmak istiyorum.

 

Kamu ihaleleri, devlete ait işletmeler tarafından mal, hizmet ve benzer işlerin satın alınması amacıyla yapılan faaliyetlerin tümü olarak değerlendirilmektedir.   OECD’nin ana sayfasında kırmızı ile yazılmış spot bir cümle var.  Buna göre, OECD ülkelerinde kamu alımları, ortalama GSYİH'nın %12'si seviyesine karşılık geliyor (http://www.oecd.org/governance/public-procurement/ ). Bu çok büyük bir rakam.

 

Dünyada 2017 yılı sonu itibariyle GSYİH’nın toplam değeri 80.9 trilyon dolar. Bunun % 50’si ABD, Çin, Japonya ve Almanya ekonomilerinden kaynaklanıyor.  Bir başka ifade ile Dünya’da 2017 yılı içinde üretilen toplam nihai mal ve hizmetlerin parasal değeri, bu dört ülkede kaynaklıdır.  Ülkemiz için ise bu oran % 1 civarında bulunmaktadır.   Bu rakamlara göre, tüm dünyada kamu ihalelerin bedeli 10 trilyon dolar iken, yukarda ismi geçen dört ülke için yaklaşık 5 trilyon dolar olarak geçekleşmektedir.  Ülkemizde ise 2017 yılı için GSYIH değeri 859 milyar dolar olup OECD tespitlerine göre kamu ihale tutarı 103 milyar dolar civarında olmalıdır.

 

Kamu alımları, vatandaştan toplanan vergilerle yapıldığından, bu vergileri harcama yetkisi bulunan hükümetlerin çok daha dikkatli olma mecburiyeti bulunmaktadır. OECD, makro seviyede yapılacak planlama ve değerlendirmelerde yüksek kaliteli hizmet sunumunun sağlanabilmesi ve kamu yararının korunabilmesi için temel bazı prensipler getirmiş,  önerilerde bulunmuş ve konuyla ilgili yayınlar sunmuştur. Bu hizmetlerin, verimli ve yüksek standartta gerçekleştirmesi beklenmektedir.

 

OECD yayınlarında 12 temel prensipten bahsedilmekte olup kamu alımları esas itibari ile şeffaflık, bütünlük, denge, katılımcılık, risk yönetimi, hesap verilebilirlik üzerine kuruludur. OECD, kamu alımlarının stratejik ve bütünsel kullanımını teşvik eden bir anlayışta yapılması önerilmektedir.  Bu esasların değiştirilebilirliği üzerinde de temel bazı sınırlamaların olması gerekmektedir.

 

OECD yayınlarında üzerinde durulan bir başka noktada, devlettin kamusal hizmetleri yerine getirebilmesi için yaptığı harcamalardır.  32 ülke için yapılan bir araştırmaya göre, devletlerin kendi GSYİH’larına oransal olarak genel harcamaları, çok geniş bir aralıkta yer almaktadır. (https://data.oecd.org/gga/general-government-spending.htm). En düşük değer, İrlanda ve Şili’ye aititir (% 25.1 ve 25.5). En büyük değer ise % 55.9 ile Fransa’sıdır.  Kore, Kolombiya, Kostoriko ve Litvanya gibi ülkelerde ortalama % 30, ABD’de % 37.8, Almanya’da % 44.4, Belçika’da % 52’dir. Baltık ülkelerinde ise ortalama % 50 seviyesinde gerçekleşmektedir. Gözüken o ki; “sosyal devlet” kavramı daha güçlü olan ülkelerde bu oran daha yüksektir. Belki bu oransal büyükleri yine aynı esasta tanımlanmış devlet gelirleriyle karşılaştırarak, ülkeler için çok daha güvenilir değerlendirmelere ulaşılabilir.

 

Ülkemizde bu değer nedir? İlgili araştırmada ülkemizle ilgili bir oran verilmemektedir. Ancak Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı sitesinde ( https://www.sbb.gov.tr/ ) ekonomik göstergeler ile kapsamlı veriler sunulmuştur. Bu siteden edineceğimiz bilgiler doğrultusunda, ülkemiz için kamu ihalelerinin ve devletin genel harcamalarının GSYIH’a oranına ulaşılmaya çalışılacaktır. Bunları gelecek yazımızda paylaşmaya çalışacağız.

 

Gözüken o ki; geçmiş yıllarda özellikle 2008‘den sonra kamusal alanda ciddi bir genişleme olmuştur.  Gelecek yazılarımızda kamu bütçeleri ve yatırımları ile özellikle yükseköğretim bütçesiyle ilgili değerlendirmeler yapmak istiyoruz.  Bu nedenle, bir altlık oluşturması düşüncesi ile bu yazımızda ülkeler bazında kamunun yaptığı ihalelere ve genel harcamalara değindik.

 

Seven, düşünen ve üreten bir insan için devam.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

Eskişehir Web Tasarım