YÜKSEKÖĞRETİM SİSTEMİ VE MİLLİ GELİR

22 Şubat 2020

Geçen ayki yazımızda, kısaca belirli bir zaman aralığında gerçekleştirilen tüm ürünlerin üretilen tüm piyasa değerindeki ekonomik ölçüsü olarak bilinen Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYIH) değeri üzerinde durmuş, bunların kamu ihaleleri ile devlet harcamaları ile ilişkisini ortaya koymaya çalışmış ve bu esasta yükseköğretime ayrılacak payı esasında bir değerlendirme yapacağımızı ifade etmiştik.  Bugün ülkeler bazında GSYIH esasında yükseköğretime ayrılan pay ile öğrenci başına yükseköğretim maliyetleri ile ilgili OECD raporundaki (https://www.oecd-ilibrary.org/education/education-at-a-glance-2020_69096873-en) iki ayrı istatistiki bilgi ile Dünya Bankasının sunduğu (Government expenditure on tertiary education as share of GDP, 2014 (ourworldindata.org) aynı esastaki görselini değerlendirecek ve ülkemizde bu alanda oluşan reel değerleri sunmaya  çalışacağız.

 

OECD’nin değişik ülkede için hazırladığı eğitim raporunda ülkelerin GSYIH’in bir oransal büyüklüğü olarak yükseköğretime kamu ve özel sektörün yaptığı katkı ile aynı ülkelerde öğrenci başına oluşan maliyetler sunulmaktadır.  2017 yılına ait ilk istatistiki veriye göre, Lüksemburg ayrı tutulursa GSYIH esasında en büyük ve en düşük toplam oran, sırasıyla % 2.7 ile Şili’ye ve % 0.6 ile Güney Afrika’ya aittir. Bu istatistiğe göre ABD’de ilgili oran % 0.9 ile devlete ve % 1.7 ile özel sektöre olmak üzere toplam % 2.6’dır. Kanada’da, Avustralya’da ve Birleşik Krallık’ta benzer oransal büyüklükleri görmek mümkündür.

 

İsviçre, Avusturya, Norveç, Danimarka ve İsveç gibi Orta Avrupa ve Kuzey Avrupa ülkelerinde özel sektörün payı çok düşük ya da hiç yoktur. Ülkemiz için de bir istatistik verilmiştir. Türkiye’de % 1.3’ü devlet ve % 0.3’ü özel sektör olmak üzere GSYIH esasında toplam katkı % 1.6’dır. Bu esasta ülkemiz Kore ve Hollanda’nın arkasında ve Kosta Rika ve Danimarka’nın önünde 11.sırada bulunmaktadır.   Almaya ve İ spanya bu oransal büyüklük % 1.2, Fransa ve Japonya’da ise % 1.4’dür.  Şili, ABD, Birleşik Krallık, Kore ve Japonya gibi ülkelerde ise özel sektörün payı daha yüksektir. Özetle ülkeler kendi GSYIH’ları esasında belli oranlar dahilinde yükseköğretim sistemlerini desteklemektedirler.

 

Yine aynı raporda seçilmiş bazı ülkeler için öğrenci başına yükseköğretim maliyetleri sunulmaktadır. Yine 2017 yılına ait bu istatistikle (Lüksemburg ayrı tutulursa)  29 153 dolar ile ABD, 22 291 dolar ile Birleşik Krallık, 16 185 dolar ile İrlanda ve 14 314 dolar ile de Avustralya yer almaktadır. 10 000-13 000 dolar arasında da 10 ülke yer almaktadır.  Türkiye,7 8 57 dolar ile Kore, İsrail ve İtalya’nın arkasında ve Polonya ve Çek Cumhuriyetinin önünde 25. sırada yer almaktadır.

 

Dünya Bankasının görseline göre, ülkemizle ilgili 1999 yılı ile 2006 arasında GSYIH’nın bir oranı olarak devlet katkısı sunulmaktadır.  Buna göre ilgili oran 8 çalışma yılı için % 0.83 ile % 0.96 arasında değişmektedir. İlk yıllarda bu oran daha düşük geröekleşmiş olup 2003 yılında en yüksek değere ulaşmakta sonra da düşmektedir.

 

Tabii bu verilerin güvenirliği tartışılabilir.  OECD verilerine AR-GE giderlerinin de dahil edilmediği düşünülürse, ilgili verilerle ilgili şüphe daha da artmaktadır. Bu amaçla iki ayrı zaman dilimi (2013 ve 2017) için reel verilerle hesap yapılacaktır. GSYIH’ın en yüksek seviyeye ulaştığı 2013 yılında ilgili değer 957.8 milyar dolar olup o yılda devletin merkezi bütçeden yükseköğretim kurumlarına aktardığı bedel öz gelirler dahil 16.859 TL (8.78 milyar dolardır (Tosun, 2015 sayfa 137). Bu verilere göre, ilgili oran % 0.92 olarak gerçekleşmiştir. Bu yılda devletin öğrenci başına katkısı (AR-GE giderleri dahil) 3301 Dolardır.

 

2017 yılı için GSYIH değeri 851.5 milyar ABD dolarıdır. Bu değerin % 1.3’ü 11.069 milyar ABD dolarıdır. O yıl içinde YÖK verilerine göre öğrenci sayımız 7198 987’dir. Bu verilere göre öğrenci başına devlet katkısı 1045 dolar olarak gözükmektedir. Tersinden bakılırsa 2017 yılı Merkezi Yönetim bütçesinden Yükseköğretim kurumlarının payı 25.62 milyar TL (4.4696 milyar $) olup bunun o yıl ki GSYIH’a oranı da %0.76’dır.

 

1045 dolar nerede, istatistikte verildiği gibi 7 857 dolar nerede. İlgili veriler arasındaki fark nerdeyse 7.5 kattır.  Dolaylı katkılar da dikkate alırsa oran belki biraz düşebilir ama hala sorgulanabilir seviyede bir fark karşımıza çıkmaktadır. Önümüzdeki yazımızda yine bu esasta ancak daha basit ve anlaşılabilir bir kriter ile ilgili değerlendirmelerime devam edeceğim.

 

Seven, düşünen ve üreten insan için devam.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

Eskişehir Web Tasarım