1973 VE 1978 YILLARI ARASINDA KURULAN ÜNİVERSİTELERİMİZİN PERFORMANSI

1 Ekim 2019

Bu yıl ilk aylarında 1973 yılına kadar kurulan 9 (dokuz) üniversitemizle ilgili bir yazımızdan bahsetmiş ve yazıda detayı belirtilen hususların altını çizmiştik. Bu yazımızda da, yine bu yıl içinde Uluslararası bir dergide yayımlanan bir makalemizden (Psychology Research, 9/10, 420-431; doi:10.17265/2159-5542/2019.10.003) bahsedeceğiz. Yayının tam metnine aşağıdaki linkten ulaşabileceksiniz.

https://www.researchgate.net/publication/338694017_A_Performance_Assessment_Model_Recommended_for_Higher_Education_System_in_Turkey_and_a_Case_Study

Bu yazımızda, ülkemizdeki yükseköğretim kurumlarının performansını değerlendiren analitik bir model çalışmasına değinilerek, 1973 ve 1978 yılları arasında kurulan 10 (on) üniversitemizin performansları değerlendirilmiştir.

 

Dilimiz döndüğünce “Üniversiteler hizmet üreten bir kamu kurumu değildir. Bu yükseköğretim kurumları, performanslarını kolayca ortaya koyabilecek parametrelerle değerlendirilebilir. Bu değerlendirmeye bağlı olarak devlet desteği ile ilgili özgün bir model oluşturulabilir” diyerek anlatmaya çalışıyoruz. Bu makalede de önce buna değindik ve uygulama olarak bu model esasında on yükseköğretim kurumunun (Anadolu, Çukurova, Cumhuriyet, Dicle, Erciyes, Fırat, İnönü, Ondokuz Mayıs, Selçuk ve Uludağ) performansı değerlendirdik. 

 

Bu üniversiteler, ortalama 45 yaşındalar.  Önemli bir süreç yaşamışlar ve yaşamları boyunca önemli oranda devlet kaynağı kullanmışlar. Hepsinin şehrin en güzel yerinde geniş yerleşkeleri var ve hepsi “kampus üniversitesi” şeklinde hayatiyetini sürdürüyor.   Bazı üniversiteler (Selçuk ve Uludağ gibi) “kitle üniversitesi” şekline dönüşmüş. Bu üniversitelerin performansı düşük.

 

Cumhuriyet üniversitesinin gelişiminde “yerelleşme” ve Dicle Üniversitenin gelişiminde de “siyasallaşma” etkili olmuş.

 

Ondokuz Mayıs ve İnönü üniversitelerinin gelişiminde “yönetimde yozlaşma” öne çıkmış.

 

Bu çalışmada kullanılan veriler, 2010 ile 2014 yılları arasındaki zaman dilimine ait. Bu üniversitelerin daha önceki yıllara ait performansları da biliniyor.  Ama hiç kimse “Niye siz böyle bir manzara sergiliyorsunuz?” diye sorgulamış. Bu çalışma kapsamında değerlendirilen bazı üniversitenin rektörleri, zamanında başarılı, hatta çok başarılı olduklarını savundular.

 

Güzel örnek de var.  1978 yılında kurulan Erciyes Üniversitesi’nin diğerlerine göre farklılık arz ediyor. Anadolu Üniversite’nin de bazı alanlarda farklı değerleri var.

 

Çalışma; bilimsel yayın, girişimcilik-yenilikçilik endeksi, öğrenci memnuniyeti, öğretim gelirleri, öğretim kalitesi, öğretim yapısı ve proje verimi gibi alanlarda değerlendirme yapıyor ve 10 üniversiteyi ilgili alan için puanlayarak sıralıyor.

 

Biz, ne kadar anlatmaya çalışsak da manzarayı tam olarak resmedemiyoruz.  İlgili makaleyi okumak lazım.  Çok daha etkileyici sonuçlara ulaşacağınıza eminim.

 

Seven, düşünen ve üreten insan için devam.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

Eskişehir Web Tasarım