BANDIRMA VE ONYEDİ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ

12 Aralık 2019

Yakın geçmişte, 3. Uluslararası Bölgesel Kalkınma ve Üniversitelerin Rolü Sempozyumu (3rd International Regional Development and the Role of Universities Symposium - IRDARUS’19) için Bandırma’da ve bu şirin ilçenin genç yükseköğretim kurumu Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesinde bulunduk. Bu uluslararası toplantı,  21-22 Kasım 2019 tarihleri arasında bu üniversitemizde yapıldı ve biz de bir bölgesel kalkınma projesi olarak GAP ile ilgili bir bildiri sunduk.  Sizlerle bu seyahatle ilgili izlenimlerimi paylaşacak ve hasbelkader üniversitemiz ile ilgili önerilerimizi sunacağız.

 

Bandırma, son yıllarda hızla gelişen ve Türkiye'nin en büyük limanlarından birine de sahip olan Marmara Denizi kıyısında ve Balıkesir iline bağlı bir sahil ilçesidir. Kapıdağı yarımadasında yer alan Bandırma’ya her gün düzenli olarak İstanbul'dan Feribot seferleri yapılmakta olup liman çok amaçlı olarak kullanılmaktadır. İlçe, Çanakkale-Bursa devlet yolu üzerindedir. Ayrıca İzmir Demiryolu’da ilçe merkezinden geçmektedir.  İlçenin nüfusu ikiyüz bin civarındadır. İlçe; kuzey batısında yer alan Marmara, Avşa, Ekinlik ve Paşalimanı gibi adalar ile güneyinde yer alan Manyas Kuş cenneti, kaplıcaları ile ünlü Gönen ilçesi ve ülkemizdeki tarımsal faaliyetlerinin en verimli seviyede yapıldığı Karacabey ve Mustafakemal ilçelerinin merkezi konumundadır.  

 

Ticaret Odası verilerine göre, Bandırma; Balıkesir ili ekonomisinin lokomotif bileşeni olup önemi bir istihdam sağlamaktadır. Bu istihdam hacminin %50’si sanayi, %20'si tarım ve %30'u hizmetler sektörüne aittir. Sanayi sektöründe çalışan nüfusun %30'u tarıma dayalı sanayide ve %10'u da kimya sanayisinde çalışmaktadır. Bugün ülkemizdeki en önemli deniz ticareti merkezlerinden biri olan Bandırma, Türkiye'de üretilen kimyasal gübre, civciv, beyaz et ve yumurta üretiminin de merkezlerinden biridir. İlçede Kırım ve Balkanlardan gelen önemli oranda muhacir nüfus bulunmaktadır.

 

İlçede genç bir üniversite mevcuttur. Bandırma, ülkemizde üniversitesi olan üç ilçemizden biridir. “Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi” adıyla anılan bu yükseköğretim kurumu, 23 Nisan 2015 tarih ve 29335 sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanan 6640 sayılı Kanun ile kurulmuştur.  Daha önce Balıkesir Üniversitesi bağlı akademik birimler, bu üniversite çatısı altında toplanmıştır. Bugün Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi; 8 yerleşkede 4 enstitü, 9 fakülte, 1 yüksekokul ve 9 meslek yüksekokulu ile eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerini sürdürmektedir. Üniversite, 2018 - 2019 eğitim-öğretim yılı itibariyle ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde olmak üzere 13 000’den fazla öğrenciye hizmet vermektedir.

 

Üniversitenin rektörü, genç ve çalışkan biri.  İstanbul Üniversitesinden görevlendirme ile bu üniversitede hizmet veriyor.   Baştan beri orada olan rektör yardımcısı ve akademik kökenli genel sekteri ile görüşme fırsatını buldum.  Kuruluş aşamasındaki zorluklardan ve kadro yetersizliğinden bahsettiler. Samimi ve can-ı gönülden görev yapmaya özen gösteren insanlar olarak tanıdım kendilerini. Ayrıca etraflarındaki insanlarının doğruyu, güzeli ve iyiyi yapma noktasındaki gayretleri de gözden kaçmıyor.  Yerel yönetimler, kamu kurumları ve özel sektör yatırımcıları ile kurdukları iyi ilişkiler, sempozyuma da yansımış.   Üniversitenin iyi bir fiziki alt yapısı var, yeni yapılar inşa ediliyor ve fiziki gerçekleşme hızla artıyor. Görünen o ki; bu genç üniversitemiz gelecekte güzel bir yerleşkeye sahip olacak.

 

Üniversite, ülkemizdeki klasik üniversite yapılanması ile örgütlenmiş bulunmaktadır.     Biri (Denizcilik Fakültesi) hariç ülkemizdeki tüm üniversitelerde görmeye alıştığımız fakülteler var (İdari Bilimler, Mühendislik, Sağlık, Güzel Sanatlar ve Mimarlık, Eğitim, Spor ve Tıp Fakülteleri gibi). Etrafındaki dört ilçede de bir meslek yüksekokulu mevcut.   Üniversite kapsamında sekiz Meslek Yüksek Okulu var ve öğrencilerinin önemli bir bölümü bu okullarda.  Üniversite yöneticileri ile yaptığımız görüşmelerde, bu meslek yüksekokullarının rağbet gördüğünü öğrendik.  Ayrıca bu okullar içinde Bandırma merkezde yer alan bir Denizlik Meslek Yüksekokulu’nun da olduğunu belirtelim.

 

Şirin ve güzel bir ilçe ve ilçeye değer kattığı belli olan bir üniversite.  Gördüğüm ve araştırmalarla edindiğim bilgilere göre, bu ilçe çok daha etkili bir yükseköğretim kurumuna sahip olabilirdi ve bu kurumda ülke için çok daha verimli çalışmalar yapılabilirdi. Nasıl mı? Anlatacağım.

 

Ülkenin, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve sonradan ismi ve işlevi değiştirilen Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü gibi ayrı bir tüzel kişiliğine sahip Yüksek Denizcilik Enstitüsü’ne ihtiyacı var.  Milli Savunma Üniversitesi içinde bu tür birimler var, ancak bu kurum ayrı bir üniversite niteliğinde örgütlenmeli. Denizlerimiz içinde yer alan doğal kaynakların bulunması, işletilmesi ve pazarlanması ile ilgili bir yüksek akla ihtiyaç var.  Bu konunun önemi, önümüzdeki yıllarda çok daha artacak. 

 

Bandırma, Kapıdağı yarımadasında Marmara Denizi kıyısında ve gerek deniz trafiği gerekse lojistik destek açısından korunaklı ve uygun bir bölgede yer alıyor.   Çok büyük ve gelişmiş bir limanı var. Deniz ticareti (maden ve makine ihracat ve ithalatı) yönünden ülke için önemli bir yükü taşıyor.  Kapıdağı yarımadası civarında, geçmişte başlatılan ve halen devam eden denizcilikle ilgili askeri üstler ve bunların çok gelişmiş sosyal tesisleri var.  Bu dönemde, üniversitelere tahsisler çok kolay yapılıyor.  Bu tesisler, öngördüğümüz üniversite için yapılabilirdi (hala da yapılabilir). Bu ülkenin iyi bir Yüksek Denizcilik Enstitüsü’ne ihtiyacı var. Bu da, Bandırma’da olabilirdi hala da olabilir. Büyük toplumsal fayda sağlanır ve düşük maliyetle bu yükseköğretim kurumunun kuruluşu gerçekleştirilirdi.

 

Bundan sonra bu üniversitenin kimliği değiştirilebilir mi? Bunu bilmiyoruz.  Eğer Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi klasik bir üniversite olarak devam edecekse, niye bölge için önemli bir sektör olan turizmle ilgili bir fakülte yok?  Neden jeotermal kaynakları ile ilgili bir başka bölüm veya birim mevcut değil?  Çalışkan ve genç üniversite yönetimi, bu sorulara cevap ararsa, hali hazır durum için eminim ki daha etkili sonuçlar ortaya çıkacaktır.

 

Bize düşen mevcut kaynaklarımızın doğru kullanması yönünde gayret göstermek ve bunları sivil bir anlayışla kamuoyu ile paylaşmaktır.  Unutulmamalıdır ki; üniversiteler topluma doğru nefes almayı öğreten sivil kurumlardır.

 

Üniversite yönetimine başarılar dilerim.  Öğrencilerimize de sevgi dolu mutlu bir gelecek.

 

Seven, düşünen ve üreten insan için devam.

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

Eskişehir Web Tasarım